Beden Dışı Deneyim

Beden Dışı Deneyim Nedir?

Beden dışı bir deneyim (veya astral seyahat), vücudunuzun sağlıklı ve güvende uyuduğu, ancak tümüyle bilincinizin güçlü bir şekilde açık olduğu durumu ifade eder. Fiziksel formunuzdan koptuğunuz ve bedensiz olarak gezindiğiniz anlamına gelir.

Astral projeksiyon yapabildiğini iddia eden insanlar, bilinçli olarak uçup giderken kendi bedenlerini görebildiklerini, muhtemelen kelimenin tam anlamıyla bedenlerinin dışında bulundukarını iddia ediyorlar.

Ama aslında…

Burada neler olduğunu daha kolay anlayabilmeniz için, basit bir örnek/deney ile açıklamaya çalışacağım. Önünüzde durması için birisini bulun, onun tam olarak arkasına geçip başının tam arkasına bakın. Gözlerinizi kapatın ve sağ kolunuzla uzanıp önünüzdeki kişinin burnuna dokunun. Diğer eliniz ile de aynı hareketleri kullanarak kendi burnunuza dokunun. Bunu bir dakika kadar devam ettirirseniz, aniden kendi burnunuzun yaklaşık 3 metre uzunluğunda olduğuna ikna olursunuz.


“Beden dışı deneyim.” (Wikimedia)

Her neyse, bu deneyin amacı, size beyninizin arka planda gerçekleştirdiği başka bir görevi daha göstermektir: vücudunuzun her zaman tam olarak nerede olduğunu takip etmek. Sadece yanlış bir harekette bulunana kadar, yukarıdaki deneyde olduğu gibi, ya da su bardağını düşürdüğünüzde, beyniniz, elinizin gerçekte olduğundan 10 santimetre daha solda olduğunu düşündüğü için farketmezsiniz. Beden dışı deneyimleri olan insanların beyin taramaları, beynin duyusal verilerden, motor fonksiyonlardan, dengeden ve söz konusu duyum yeteneğinden tam olarak sorumlu olan bölgelerin zarar görmüş olma ihtimali olduklarını göstermektedir.

Beynin bu kısmı yeterince kötüye gittiğinde, tüm vücudunuz yanlış yerdeymiş gibi hissedebilirsiniz.

İsviçreli araştırmacılar, zihnimizin temsilini oluşturmaktan sorumlu olan beynin sağ açısal girdabını(right angular gyrus) uyararak, vücut dışı deneyimi tekrar yaşatabildiler. Ayrıca Epilepsi hastalığına sahip bir kadını elektriksel uyarma ile tedavi ederken araştırmacılar, uyartılara bağlı olarak hastaların düşme ya da hafifleşme hislerini yaşamalarına sebep olduklarını keşfettiler. Elektrotların yoğunluğu arttıkça, sonunda sanki bir bilgisayar oyunundaki kamera gibi kendinizi yukarıdan görebilirsiniz.

Peki, bu kadar kolay açıklanabilecek bir fenomen mi?

Aslında bilimsel olarak açıklanabilmesi paranormal bir olayı çürütmeye yeter. Ancak bilim sadece elindeki verileri kullanaarak bir sonuca ulaşır. Eğer bilimin elinde yeterince gözlem ve deney olanağı yoksa ulaşılan sonuç yanlış olabilir. Bilimsel bilgi için geçerli ölçüt daha iyi bir açıklama yapılana kadar; en son yapılan ve deneylere dayalı olan araştırma en doğru araştırmadır. Bilim insanları yarın vucut dışı deneyimlerin gerçek olduğuna dair bir çıkarımda bulunabilirler. Bu olduğunda bir önceki araştırma geçerliliğini yitirir. Bu yüzden sizden özel bir isteğim var. Hem bu yazımda hemde diğer yazılarımda olduğu gibi paranormal bir olaya bilimsel bir açıklama getirdiğimde, eğer ki bu konu hakkında daha iyi açıklamada bulun bir teoriniz var ise bana yazmanız. Daha ayrıntılı bir araştırma istiyorsanız da yazabilirsinz :) Her zaman yeni fikirlere açığımdır. İletişim adresimi “Profesor kim?” alanında bulabilirsiz. Okuduğunuz için teşekkürler!